6 Ocak 2013 Pazar

Turgut Özal

Turgut Özal 13.10.1927 yılında Malatya'da doğdu. 1983 yılında Anavatan Partisi ile iktidara geldi ve iki dönem başbakanlık yaptı. Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanıdır.

Babası Mehmed Sıddık, annesi Hafize Hanım'dır. Turgut Özal çocukluğunda geçirdiği bir kaza sonucu kolunu kırmış ve o kolu biraz kısa kalmıştır. Bu yüzden pilot olma hayalleri de suya düştü.

Turgut Özal hayatında iki evlilik yapmıştır. İlk evliliği çok kısa sürdü. İkinci evliliğini Semra Özal ile yaptı. O yıllarda Elektrik İşleri Etüd İdaresinde çalışıyordu. Bu evlilikten Ahmet, Efe ve Zeynep adında üç çocuğu oldu. Evliliğin hemen ardından Amerika'da ekonomi üzerine ihtisas yapmaya gitti.

Türkiya'ye dönüşünde Elektrik İ.E.İ 'de Genel Müdür Yardımcılığına yükseldi. 1958 yılına Planlama Teşkilatında görev aldı. 1959 senesinde Ankara'da yedek subay olarak askerlik görevini yerine getirdi. Askerliği bittikten sonra D.P.T'da çalıştı. 1965 yılındaki seçimlerden sonra Süleyman Demirel'in danışmanlığını yaptı. 1967 'de DPT müsteşarı oldu. 12 Mart 1971 askeri darbesinin ardından 1973 yılına kadar Dünya Bankasında danışmanlık yaptı. Yurda döndükten sonra çeşitli özel kuruluşlarda yöneticilik yaptı.

20 Mayıs 1983 yılında Anavatan Partisini kurdu. 6 kasımdaki seçimlerde birinci parti seçilerek 45. Hükümete başbakan oldu. 211 milletvekili ile parlementoda güçlü bir çoğunluk elde etti.

1987 yılında yapılan seçimlerde 292 milletvekili ile 46. Hükümetin Başbakanlığına seçildi. 18 Haziran 1988 yılında Kartal Demirağ tarafından bir suikast girişiminde bulunuldu. Anavatan Partisinin 2. Olağan Kongresinde yapılan bu saldırı sonucunda Özal sağ elinden yara aldı. Kartal Demirağ'ı cumhurbaşkanlığı döneminde affetti.

Cumhurbaşkanlığı döneminde Körfez Savaşı çıktı. Saddam Hüseyin'in çok büyük bir tehlike olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden A.B.D'ye büyük destek verdi. Hatta Misak-ı Milli sınırları içerisinde bulunan Musul ve Kerkük'e girmek istiyordu. Fakat buna tepki olarak dönemin Genelkurmay başkanı Necip Torumtay istifa etti.

Turgut Özal 17 Nisan 1993 yılında vefat etti. Bir suikast sonucu öldürüldüğü iddiası yıllardır tazeliğini korumaktadır.


4 Ocak 2013 Cuma

Barack Obama


Barack Obama 1961 yılında Kenya'da dünyaya geldi. Babası o yörenin aydın kişileri arasında yer alıyordu. Baba Obama, Havai Üniversitesinde okurken Kansas'lı olan beyaz bir kız ile tanışıyor. Bu genç kız Barack Obama'nın annesi olacak Ann Dunhamm idi.

Henüz daha çok küçük yaşlarda olan Obama, babasının evi terk etmesiyle annesi ile birlikte yaşamaya başlıyor. Babasını ancak 1971 yılında yeniden görme fırsatını buluyor. 1982 yılında babası bir trafik kazasında ölüyor.

Barack Obama henüz 6 yaşındayken annesi bir Endonezyalı ile evlenerek Cakarta'ya taşındı. Daha sonra eğitim için Havai'ye dönen Obama burada büyük annesi ve büyük babası ile yaşamaya başlıyor.

Barack Obama'nın babasının bir müslüman oluşu, yine bir müslüman ülke olan Endonezya'da yetişmesi, Amerika'da doğmadığı ve gizlice müslüman olduğu yolunda teoriler üretilmesine sebep oldu. Ancak Obama, Havai'de dünyaya geldiğine dair belgeleri tüm kamuoyuna sunarak bu teoriyi çürüttü.

Colombia Üniversitesinde siyaset bilimi üzerine eğitim alan Obama, Chicago'nun yoksul semtlerinde sivil topluma yönelik projelerde üç yıl kadar görev yaptı. 1988 yılında Harvard Hukuk Fakültesi'ne giriyor. Burada Law Review adlı bir hukuk dergisinin ilk siyahi başkanı oluyor.

Mezun olduktan sonra Chicago'ya dönüyor. Burada yurttaşlık haklarında uzmanlaşıyor, konut ve istihdam alanında haksızlığa ve ayrımcılığa uğradığını savunanların davaları ile ilgileniyor. Eşi Michelle ile tanışıklığı burada gerçekleşiyor. Evlilikleri 1992 yılına rastlar. Malia ve Sasha adlı iki tane kızları dünyaya geliyor. 

Obama zaman içerisinde çok popüler bir eğitimci ve mükemmel bir hukuk adamı olarak tanınmaya başlıyor. 1995 yılında Babam'dan Hayaller adlı ilk kitabını çıkarıyor. 1996'da Senato'ya girmeyi başardı. Senatörlüğü sırasında Irak Savaşı'na karşı gelmesi seneler sonra Demokrat Parti başkanlık yarışında çok işine yarayacaktı.

2004 senesinde Ulusal Kongrede yaptığı etkileyici konuşması ile ülke genelinde iyi bir üne kavuştu. Bu konuşmanın ardından açık bir ara ile Senato'ya seçildi. Burada Umudun Cesareti adlı bir kitap yazdı ve yüksek bir satış yakaladı. 

2007 yılındaki başkanlık seçimleri için kampanyalar başladığında daha iki yıllık bir senatördü. Bu yüzden muhalifler onun bu göreve hazır olmadığını söylüyorlardı. Yaptığı bu kampanya milyonlarca liberal seçmeni heyecanlandırdı. Artık herkes ona yeni bir soluk olarak bakıyordu. Demokrat aday Hillary Clinton'u yenerek iktidara geldi ve Clinton'u dışişleri bakanı yaptı.

6 Kasım 2012'de yapılan başkanlık seçimlerinde Mitt Romney'e karşı galip gelerek ikinci kez başkan seçildi.

Tarkan Tevetoğlu

Türkiye'de son yıllarda yetişmiş ve dünyaca üne kavuşmuş olan Tarkan 17.10.1972 yılında Almanya'da doğdu. Altı kardeşten beşincisidir. 14 yaşında Türkiye'ye döner ve aldığı lise eğitiminin yanında sanat müziği ile ilgili dersler almaya başlar. 1990 ve 1992 yılları arasında Üsküdar Musiki Cemiyetinde çalıştığı saygın bestekarlar onu müzik dünyasına katılması için cesaretlendirdiler.

Üniversite giriş sınav sonuçları açıklandığında Almanya'ya dönüş kararı aldı. Bu sırada Mehmet Söğütoğlu ile tanıştı ve kaderi adeta bir anda değişti. İlk albümünü 1993 yılında "Yine Sensiz" ile yaptı ve 700 bin satarak müthiş bir giriş yaptı.

Sezen Aksu ile tanıştığında Şıkıdım şarkısı ortaya çıktı ve ikinci albüme bu şarkı ile renk kattı. 1995 yılında a-acayipsin albümü piyasaya çıktı. Türkiye ve Avrupa'da toplam 74 adet konser verdi. Tarkan bu albüm ile 2,5 milyon satarak çok önemli başarı elde etti. Daha sonra New Yorka dil eğitimi için gitti. Bu dönemde Ahmet Ertegün ile tanıştı ve çok büyük projeler üzerinde çalıştılar.

1994-1997 yılları arasında Hollanda, İsviçre ve Almanya'da toplam olarak 12 şehirde 3 büyük turne gerçekleştirdi. 1997 senesinde "ölürüm sana" albümü ile yine büyük bir çıkış yakaladı. Bu albüme Sezen Aksu ile birlikte tam iki yıl boyunca hazırlandı ve ilk defa uluslararası bir başarı kazandı. Albüm tam 3,5 milyon adet sattı.

Bu başarısının ardından Güney Amerika'da bir konser verdi. 1997 yılında 17 şehirde toplam 18 adet konserden oluşacak bir Avrupa turnesine çıktı. 1998 yılında bir Fransız Firması olan Polgrama ile Avrupa'daki tanınırlığı ciddi şekilde arttı.

1999 yılında Fransa, Almanya, Danimarka, İngiltere, Portekiz, Belçika, Hollanda, Avustralya, Avusturya, ve Tunus'u kapsayan uzun metrajlı bir turne düzenledi.

2000 yılında askerlik için Türkiye'ye döndü. 14 Ocak 2000 yılında depremzedeler için özel bir konser verdi. Askerlik dönüşünde yeni albüm çalışmalarına başladı ve 2 sene süren bu çalışmalar sonunda kuzu kuzu adlı singe çıkardı ve 5 farklı versiyon ile piyasaya girdi. Kuzu kuzunun arkasından çıkardığı karma albüm ile hala sevenleri ile buluşmaya devam etmektedir. 

2 Ocak 2013 Çarşamba

Barış Manço

Türk pop müziğinin usta ve sevilen sanatçısı Barış Manço 02.01.1943 yılında doğdu. Babası Hakkı Uyanık annesi Rikkat Hanım'dır. Evin 4 çocuğundan ikincisi olan Barış abimizin müziğe olan yatkınlığı daha iki yaşında iken keşfedilmişti.

Henüz daha üç yaşında iken anne ve babası ayrılıyor ve babası ile Kadıköy'de yaşamaya başlıyor. İlk okulu Gazi Mustafa Kemal'de okuyor. Galatasaray lisesine girdikten sonra babasını kaybeden Barış Manço daha sonra Şişli Terakki Lisesine geçiyor ve buradan mezun oluyor.

Belçika Kraliyet ve Güzel Sanatlar akademisine giren Barış abi, burada grafik, resim ve iç mimarlık eğitimi alıyor ve bu okuldan birinci olarak mezun oluyor. 1969 yılında yurda dönüş yaptı ve meşhur "Dağlar dağlar" şarkısını besteledi. 18 Temmuz 1978 yılında Lale Çağlar hanım ile evlendi.

Dünyanın birçok yerinde konserler veren Barış Manço en büyük çıkışlarından birini de Japonya konserinde yapmıştır. Burada 20 bin tane Japon vatandaşına Türk bayrağını sallatmıştır. 200'den fazla şarkısı olan Barış Manço Türkiye'de en uzun televizyon programını yapan kişi olmuştur.

31 Ocak 1999 yılında bir kalp krizi onu bu hayattan ve sevdiklerinden almıştır. Bütün dünyanın sevdiği ve değer verdiği bir barış elçisi olarak her zaman kalbimizde yaşayacak.